Memleket Manzaraları

Memleket Manzaraları, Köşe Yazısı

Memleket Manzaraları

Son yıllarda ne zaman şehir merkezinden uzak kırsal alandaki bir köyden geçsek gördüğümüz en önemli manzara yalnızlık. Yol kenarında oturmuş tek başına sanki birinin yolunu gözlercesine bekleyen yaşlı insanlar. Eşi, dostu, çocukları, komşuları ya şehirlere göçmüş ya da ahrete. Yapayalnız, tek başına bir yaşam.

Yalnızlık güzel midir? Doğayla, kendinle baş başa, kimseye eyvallahın yok bir nevi özgürsün. Etrafta duyduğun ses kuş sesi, su sesi, rüzgar esintisi ya da arada bir nadir de olsa geçen araba sesleri. Yalnızsın, hatıralarla baş başa, yalnızsın içinde küllenen hasretle birlikte. Yılda birkaç kez gelip bir iki gün durup kaybolanların dışında.

Bu kadar güzel mi yalnızlıklar? Çorbaya salladığın tek kaşıktan içtiğin boğazına düğümlenirken. Kim bilir kaç kişiydi bu koca köy evi. Hepsi göçüp gitti. Kimisi iş, kimisi aş, kimisi okul dedi ve gitti uzaklara. Kimisi hiç dönmedi bir daha. Kimisi yılda bir defa, birkaç defa gelebildi. Bazen yıllar geçti gelmeyeli. Evlerde sayılar azaldı hızla. Bir hanede daha ocak tütmez, ışık yanmaz oldu. Ve sonra yavaş yavaş, yıkık dökük bir hal aldı evler. Kapanan okullar, sağlık evleri, minarelerinden ezan sesi yükselmeyen camiler oldu memleketin köylerinde. Bahçelerde ağaçlar kurudu. Çalılar, dikenler kök saldı bahçelerde. Çoğaldıkça çoğaldı girilmez oldu.

Ne yazık ki yıllardır kırsalını kalkındırmaya çalışan bir ülkenin memleket manzaraları. İç acıtan yalnızlıklarla doldu. Toprağından, anılarından kopamayan, şehirde yaşam hakkı tanınmayan yaşlılara kaldı. Bugün ve yarınlar…

Peki, geriye ne kaldı. Kalabalık şehirlerde yaşayıp yalnızlaşan insanlar dışında. Bir lokma ekmeğin peşinde zamanla yarışanlar dışında.

Son memleket manzaraları, kaybolan köyler, yalnızlaşan insanlar, acıklı hikayeler…

Tepkiniz Nedir?

like
1
dislike
0
love
0
funny
0
angry
0
sad
0
wow
0